Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, uzmanlar İstanbul için uyarılarda bulunmaya devam ediyor. Büyük Marmara depreminin büyük bir yıkıma yol açabileceğini belirten uzmanlardan biri de Prof. Dr. Naci Görür oldu. Görür, bu konuda dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Prof. Dr. Naci Görür, “Biz hep deprem hakkında konuşuyoruz. Etkinlik düzenleyeceğiz diye gösterişe dönük çalışmalar yapıyoruz. Ardından her şey unutuluyor. Sokağa inip, gerçek anlamda işler yapmalıyız.” şeklinde konuştu.
Tüm Yetkililere Seslendi!
Görür, özellikle yetkililere seslenerek, “Sürekli depremle ilgili konuşuyoruz, ama etkinlik yapacağız diye gösterişe yönelik adımlar atıyoruz. Sonrasında ise bu çalışmalar unutuluyor. Sokağa inin ve gerçek anlamda iş yapın. Zor olan işleri devlet, belediye ve halk bir araya gelip, birlikte çözerse, İstanbul’u 10-15 yıl içinde depreme hazırlayabiliriz. Ama 25 yıldır bu hazırlıkları yapamadık. 25 yılda İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi depreme hazırlamak mümkün” dedi.
İstanbul’un deprem için yeterince hazır olmadığına dikkat çeken Görür, şu açıklamalarda bulundu:
“İstanbul, depreme büyük ölçüde hazır değil. Hazırlık adına bir takım adımlar atılmış olsa da, bunlar İstanbul’u depreme dayanıklı hale getirmek için yeterli değil. İstanbul’un depreme dirençli bir şehir haline getirilmesi, hâlâ uzak bir hedef. Ancak bu hedefin ulaşılabilir olması için doğru adımlar atılmalı. İstanbul’da büyük depremin ne zaman olacağı, nasıl etkileyeceği, hangi bölgelerde ne tür zararlar meydana geleceği gibi bilgiler, bilim dünyası ve yerel yönetimler tarafından çoktan belirlenmiş durumda. O yüzden, yapılması gereken şey, bu kenti deprem dirençli hale getirmektir.”
“Bazı Kanunların Bir An Önce Çıkması Gerekiyor”
Deprem dirençliliği, İstanbul’un minimum hasarla depremi atlatması ve günlük yaşamının büyük ölçüde kesintiye uğramaması demek olduğunu belirten Görür, “Güneydoğu’da yaşanan deprem sonrası 2 yıldır toparlanmaya çalışıyoruz. O bölgede hala açlık, susuzluk, işsizlik, kanalizasyon ve su sorunları, molozlar, kanserojen maddeler ve hijyen eksiklikleri gibi problemler devam ediyor. İstanbul’u konuşuyorsak, deprem sonrası günlük yaşamın asgari ölçüde bile olsa devam etmesi lazım. Bunun için atılacak adımlar basit. İstanbul’da deprem yönetimini yönetecek ve şehri deprem hazırlığına sokacak bir yapı kurulmalı. Bazı kanunların çıkarılması, finansal kaynakların harekete geçirilmesi ve İstanbul ile çevresinin mikro bölgeleme çalışmalarının yapılması gerekiyor. İstanbul’da çoğunlukla mikro bölgeleme çalışmaları zaten yapılmış durumda” dedi.